Tanrım beni yavaşlat,
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret…
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. hatırlat ki, yarısı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yasamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır…
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardim et.
Yardim et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi…
Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver…
Ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver...
milattan 2000 yıl önce HİTİTLER’ e ait kalıntılar içerisinde bulunan bir duvar yazısına aittir.haberi ile yayınlanmış bir web sitesinde. Geçtiğimiz günlerde bir köşe yazarı kaleme almış bir kitap röportajı nedeniyle.
Ben ise aylardır bir tek kelime eklemeye fırsat bulamadığım blogum aklıma düşünce, koşuşturmalı günlerimi bana hatırlatsın diye aldım bu bloga.
Eylül de bitiyor...
Yağmurlarında ıslanmaya,
güneşinde gökkuşağı olmaya gidiyorum.
Biraz yavaşlayıp,
toprağın kokusunu içime çekmeye,
bir sümüklü böcekle yürüyüş yapmaya gidiyorum.
Biraz balıklarla sohbet edip,
bir çam ağacının dalındaki salıncaktan hayata yeniden bakmaya...
Ağır ağır gidiyorum, yavaş yavaş dönmeyi umuyorum.
Aşkla Kalın.
7 yorum:
güle güle git, çabucak gel. aşkla git aşkla gel telaşlı kadın :))
telaş ki ne telaş... ama öğreneceğim yavaşlamayı... öperim pillim ;)
ah biz koçlar :) yöntemini bulursan bana da söyle olur mu ben daha çok öperim seni :))
yöntemi çok basit:)
Sadece nefesini kontrol altında tutmayı başarırsan herşeyi yavaşlatabilirsin hatta kalp atışlarını bile...
Bu arada unutmadan söyleyeyim o seyahat sırasında sen hele bi pas geç bak sana neler edicem :)
ben bugün ağlamamı durdurdum tutsak... nefesimi kontrol altına alıp, hıçkıra hıçkıra ağlamamı... sanırım kalp atışlarımı da durdurabilirim...
görüşeceğiz... bunu biliyorum. sevgiyle, aşkla kal...
Güzeldi :)
Yorum Gönder