14.12.2010

Dağ Kadar Laf

dağın tepesindeki adam oraya düşmedi

bu sözü bu sabah  bir blogta okudum... kendi fasit dairesini kırmak isteyen bir kadın tarafından yazılmış bir yazının son cümlelerinden biriydi. okurken sevdim. buraya alırken düşündüm: ya uçak kazası olduysa... güldüm. anlatılmak isteneni anlamak istemeyip yan çizen aklıma iki çift laf ettim. az önce uma'mın yazısına cevaben yazılmış deneyeceğim sözü, sadece yazılmış olmak için yazıldı ise Evren Hanım, eyvallah, dedim. yok eğer yüreğinle yazdıysan, yani inanarak, yani en çok kendine, bir tek kendine yazdıysan eğer, bir daha oku bakalım dağın tepesindeki adam oraya düşmedi cümlesini, dedim. okudum. gülümsemediysen iyi, yok eğer gülümsediysen o da iyi ama gidip sil yazdığın deneyeceğim sözü geçen cümleni, diye devam ettim. ya yazdığın gibi ol, ya olduğun gibi yaz. bu dağ kadar lafı da unutma! da dedim ama bu son kısmı sanki biraz öfkeli çıktı ama bazen inatçı olan akla, sopayla anlatmak gerekebiliyor. anlayan aklıma bir ödül vermeliyim. bugün onu bir süre düşüncesiz bırakarak nefes almasına yardımcı olabilirim. belli mi olur, onu derken, kendimi de ödüllendirmiş olabilirim.







.

2 yorum:

Uma dedi ki...

Hani bana diyorsun ya bazen, niye oyle kizgin soyledin diye, icten gelen sesin tarzi bu herhalde :) Oyle duzeltmelerde canim cicimli olmuyor olsa gerek :P

novella / विश्व dedi ki...

olmuyor işte bazen umam :)