bu ay, oyuncak ayı olsun diyorum kendime. eski zaman oyuncaklarını çağırıyorum şimdime. çocukluğumun şen sokaklarında, bağıran bir kız çocuğu var. avaz avaz bağırıyor anne diye. nereden aklıma geliyor o kalabalık. neden bugün, bu sabah bir oyuncak ayı resmiyle. neden en çoşkun olduğum bir anda, sesinde bir acı, anne diye bağıran bir çocuk.
yağmur yağıyor gene. bu yıl bahar hep erkenci! fark edince zamanı değil diye, çekiliyor geldiği gibi sessizce. zamanı bırakıyor henüz yağması gereken yağmura. yağmur kimi zaman öfkeli, kimi zaman usul yağıyor. sis bulutları, gri gökyüzü nasıl da biliyor fon olacağını bir romanın en kasvetli yerine. o da zamanını bekliyor açaçak güneşlerin. her roman biraz hüzün, biraz aşk, biraz da umut barındırmaz mı içinde...
bir fotoğraf seçmek için dolaştığım galeride, bir oyuncak ayı, bir şemsiye, bir yağmur, kayalar, taşlar ve bir kız çocuğu... ne söylemek istiyor bana diyorum. fotoğrafa uzun uzun bakıp, cama vuran damlanın peşine takılıyorum. çocuk sesleri için zamanını bekleyen sokağın şimdiki misafirinin, kendi yalnızlığını büyütmek için sokağınkine karışacak olan kendim olduğunu biliyorum. fotoğrafa son bir kez bakıp, adının ayrımına varıyorum. yüzümde havayı ılıtacak bir gülümse beliriyor. yağmurluğumu alıp, kapıyı kapatıyorum.
fotoğrafın adı: there is hope.
2 yorum:
Ben de havalar ne çabuk ılındı diyordum.Demek ki sen gülümsemişsin!Teşekkürler Novellam öyle ihtiyacım vardı ki.Sevgilerimle.
canım tontinim... senin sesini duymak bana nasıl iyi geldi asıl bir bilsen. özlüyorum seni. öpüyorum kocaman. sımsıkı sarılarak...
Yorum Gönder