5.12.2010

Bağırmak


düşünmek içinden çıkılmaz bir hal aldığında
ve o susturmak istediğin sesler ayyuka çıktığında
bir dağda olduğunu düşün
ya da ıssız bir ormanda
sonsuz bir okyanusun kumsalında
ağaçların sesini duymaya çalış
yaprakların fısıltısını
dalgaların köpüklerini dinle bir vakit

kalp atışlarındır duyduğun
tıpkı bir stetoskopla dinler gibi dikkat kesil ve dinle
doygunluğu azsa
derinden geliyorsa
hali kalmamıştır yüreğinin
avaz avaz bağırmaya




.

6 yorum:

üryan dedi ki...

Biliyor musun, yüreğimin avaz avaz bağırdığı bi sabahtı,dilimini üstünde bin düğümle yığılıp kaldığımda..
Ve nabız sadece 32 vuruyordu ..
O günden kalan kafamın arkasındaki , 2 dikişin izi..

cem dedi ki...

okuduğum bir kitapta yazıyordu buna yakın bir şey. dünyadaki varlıklardan farklı ya da benzer öğelerden oluşan bi yer edinin aklınızda. ve orda bi dost edinin, sıkıldıkça gidin onunla sohbet edin gibi bir şeydi. baya baya yaptım ama deliye bağlamaya başlayınca bıraktım, zaten sonradan da inancımı kaybettim bunlara...

ya novella / dan sonrasında yazan ne adında...

novella / विश्व dedi ki...

neler anlattı kimbilir o dikiş izleri sana, 32 tekbili birden vuran kalp kimbilir neleri anlattı sana. dilerim duymuşsundur üryanım, dilerim duymuşsundur.

novella / विश्व dedi ki...

bir meditasyondu sanırım, kendini huzurlu hissettiğin yeri düşün ve orada olduğunu diyordu, benim için zor oluyor. ben hayal etmeyi değil de, orada olmayı sevenlerdenim. illa yaşayacağım yani gereksizim. ama dost konusunu duymamıştım, e valla ben de sıyırma potansiyeli de var, demek ki hiç denememeliyim :))

ksıa not: evren yazıyor...

Ateş Böceği dedi ki...

İnsan yüreğini dinlemeye fırsat bırakmıyor ki kendine ,galiba en sonunda isyan ediyor.

novella / विश्व dedi ki...

dinlenmeyen çocuğun davranışlarını bilir misin ateşim, nasıl da yüksek sesle konuşur. ya da nasıl da kapanır içine.