1.05.2011

Saygı - Öfke




öfkeliyim. keyifle başladığım bir sabaha limon sıktım kendi kendime. işine saygı duymayana öfkem büyüyor benim. bastıramıyorum. taşıyor. beni yakıyor. evet! keskin sirke, ben de biliyorum. 

durum:
günlerdir biçilmek dışında hiçbir yakın ilgi göremeyen bahçe ile bozdum kafayı. bahçıvan her 10 günde bir gelip bahçenin biçilmeye uygun alanını biçip gidiyor, geri kalan kısmına Allah rızası için elini sürmüyor. biçilmeye uygun olmayan ve arasında yabani otların bittiği dar alanda ise bakımsız bir yabani hayat hüküm sürüyor. günlerdir denk gelemediğim bahçıvana ve yöneticiye denk geliyorum. apartmana bitişik bahçedeki kapıcı da orada. elimde paketler ile yukarıya çıkmak üzereyken, gene sadece belli alanların biçilip gidilecek olma ihtimaline karşın, duruyorum. susamıyorum. 

olay:
Novella - merhaba, iyi pazarlar. 
(her üç erkekten de sessizlik, yönetici olandan hafif bir baş eğmesi)
Novella (karşı apartmanın kapıcısına yönelip) - bir şey sorabilir miyim? siz bahçenizde yabani otlar için ilaçlama yapıyor musunuz?
Karşı Apartman Kapıcısı - bizde çim kalmadı, her yan yabani ot, o nedenle yapmıyoruz.
Novella (yöneticiye dönüp) - önlem almazsak bizde de aynısı olacak, yazık, şunun bakımını doğru dürüst yapsak. sadece biçmek bakmak değil.
Bizim Bahçıvan - o zaman adam tutacaksın, benim tek tek onları yapmaya vaktim yok. 
Novella  (yöneticiye dönüp)- beyfendiyi niye tuttuk biz, çim biçmeye mi...
Bizim Bahçıvan - ben yapamam, vaktim yok.çimleri biçerim, apartmanı temizlerim. 
Novella - sana bugün bitir diyen yok ki, üstelik burası biçilmez. burayı biçersen, tabana yayılacak olan çiçekleri de biçersin, buranın tek tek elle ayıklanması gerekiyor. her gün 15-20 dakika ayırsan, bir ay sonra bahçenin bu kısmı da bakımlı olur. 
Bizim Bahçıvan - ben yönetici ile muhatabım, gelip ne karışıyorsun bahçenin bakımına.
Novella - karışırım, üstelik çözümü için soruyorum ne yapabiliriz diye, gel şuradan bir bak, sen yaptığın işe, içime siniyor diyorsan ben sana da bir şey demiyorum. baktığın, gördüğün şey senin bahçıvan olarak içine siniyor mu?
Bizim Bahçıvan - beğenmiyorsan kendin yap. 
Novella - ben bahçıvanlık yapmıyorum, ama sen bahçıvanım diyorsun, işin buysa, içine siniyorsa, (elimde kurumuş çiçek demeti) o zaman ben sana bir şey demiyorum. 

Sonuç:
eve geldim. elimdeki paketleri yerleştirdim. kendi kendime düşünürken, işine saygısı olmayana saygı duymadığımı fark ettim. öfkem, saygı duymadığım birini insan yerine koymamaydı. orası öylece kalacaktı, biliyordum. bahçıvanın bahçıvanlık yapmaya vakti yoksa ben ne yapabilirdim ki... neyi değiştirebilirdim, kendimden başka. 


görsel / deviantart

4 yorum:

DOREMİ dedi ki...

bir kaç yıl üst üste yöneticilik yaptığımdan biliyorum...

bunun benzeri bir olayı bende yaşadım.

ayrıca para alıp ek iş yapar şekilde yapmak istiyorlar sebeb oymuş...ah ne zordur böyle işini benimsemeyen insanlarla uğraşmak.. bu ara bahar,emek bayramınıda kutluyorum..:)

novella / विश्व dedi ki...

yahu bahçıvan dediğin, otu yolma için ayrı, çiçek ekmek için ayrı, ağaçları budamak için ayrı para alacaksa vay halimize diyorum çılgın kadın. bayramımız kutlu olsun.

Pilli Petro dedi ki...

her bir satırına katılıyorum bende olsam aynısını yapardım :))

novella / विश्व dedi ki...

tipik koçuz, yapacak bir şey yok pillim :)