25.01.2011

Parlamak





yürüdüğün engebeli bir yolsa, yola bakarsın düşmemek için
yol düzleştiğinde görürsün gökyüzünü
o zaman fark edersin, yıldızların güneşin yanındaki sönüklüğünü
yıldız geceye ihtiyaç duyar parlamak için
sen AŞKa...
hep, AŞKla...




.

10 yorum:

sufi dedi ki...

Yıldız geceye ihtiyaç duyar parlamak için ama ay bütün haşmetiyle kurulursa başköşeye; yıldızlardan çoğu toplar ışıklarının eteklerini, gözlerden nihan olur.

novella / विश्व dedi ki...

ama yine de parlar sufim, yine de parlar yıldızlar, AŞKtır onların da özü, tıpkı ayınki gibi...

Pilli Petro dedi ki...

kim ihtiyaç duymam derse yalan söyler ...

gunes dedi ki...

Dandelion;
çocukken üfürüp, boşlukta dagılışını hatırladım
birden... Güzeldi...
:)

Parpali dedi ki...

Ama boşluktur biraz da
bir kulu biçimleyen, demiş
Metin Altıok
Ne yıldızsız, ne de aşksız tanımlanamz galiba insan.

novella / विश्व dedi ki...

nerden biliriz ki pillim, bazı geceler yıldızların parlaması için yeterince karanlık değildir belki... ve AŞK hissedilmiyorsa, olması yeterli mi...

novella / विश्व dedi ki...

AŞK gibi, üflersin dağılır, sonra yürek boşluğunda salınır. gene yine bulur seni... AŞK gibi, güzel(dir) güneş...

novella / विश्व dedi ki...

oysa sıfatsız kalsak değil mi parpali, sıfatsız ve betimsiz...
insan olsak, ya da yürek olsak sadece... boşluklar o zaman dolmaz mı...

Uma dedi ki...

Ya da engebeli yolda yururken arada durup bakarsin ordadir gokyuzu yildizlar ay. Sonra icinde o goruntuyle yurumeye devam edersin basin onde. Ama bilirsin O yukardadir :)

novella / विश्व dedi ki...

ah umam bir aklımıza gelse gök yüzümüz gülecek gene ama, gelmiyor işte, işimiz hep ayağa takılan taşta çöpte